
Evet, sanıymış yaşadığım, yaşadığımı sandığım. Seni var, seni de seviyor sandığım sanıymış sadece. Sen de özlüyor, sen de bekliyor, lakin ulaşamıyor, bulamıyorsun, beni kaybetmişsin sanışım da sanıymış. Ben gibi sanışım, ben gibi seviyor, ben gibi özleyip yana yakıla, başvurmadık yer bırakmaksızın beni arıyorsun sanışım da sanıymış sadece.
Tam kırk yıl, bir ömür eder arayışım seni, arayıp arayıp da bulamayışım ve her bulamayışta yıkılışım. Düşün kaç kez yıkılmış da yeniden toparlanıp kalkmışım düştüğüm yerlerden yine yollara koyulmaya, yine seni bulmalara, yine sana ulaşmalara savaşımlara!
Oysa yokmuşsun sen, sen hiç olmamışsın, ben var sanmışım seni, sevginle arınmış, yıkanmış, yoğrulmuş da dayanmışım bunca yılın acılarına, yorgunluklarına oradan oraya savrulmaların bitaplığına. Kavuşma umuduymuş meğer beni yaşatan, sevildim, seviliyorum sanısıymış.
Bilsem arar mıydım seni mecnundan beter düşüp de yollara…
Bulamasaydım keşke diyorum şimdi
Bulamasaydım da, hâlâ sansaydım seni düşlediğimce, hâlâ yaşasaydım kendimce ve diyebilseydim: Sevdim, hem de çok sevdim, hem de çok sevildim diye. Deseydim: Çok uzaklarda da olsa, o da seviyor, sevmişti de beni diye. Kaybettik, bulamadık birbirimizi sadece, yoksa o da çok istiyordu beni bulmaları, bana ulaşmaları ve hâlâ da bekliyor özlemle diye!
Ondan bu defaki kalkamayışım, ondan bu defaki yıkılışın yıkıntısının açtığı yaraların büyüklüğü. Ondan toparlayamıyorum kendimi, ondan dönemiyorum yeniden yaşamalara. Ondan vazgeçişim her şeyden.
Ama senden…
Yine de hâlâ senden
[Perihan Reyhan ALKAN]
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder