27 Kasım 2010

Maden suyu mu soda mı?




İçilebilir nitelikteki herhangi bir suya karbondioksit eklendiğinde soda yapılmış olur. Maden suyu ise yerin en derin katmanlarından çıkar ve yeryüzüne çıkarken geçtikleri katmanlardan mineralleride alarak yol alırlar.

Halk arasında soda ve maden suyu eş anlamlı kullanılmasına rağmen ikisi birbirinden farklıdır. Maden suyu, yeraltı sularından elde edilmiş, çözünmüş katı madde içeriği toplam 250 mg/l’den daha az olmayan sulara verilen addır. Çözünmüş mineral tuzları, elementler ve gaz içerirler. Mineralli suları diğer sulardan ayıran özellik, kaynağından elde edildiği anda spesifik miktar ve oranlarda mineraller ve iz elementler içermeleridir. 500 mg/l’den daha az mineral içerenlere düşük mineralli su,1500 mg/l’den daha fazla içerenlere yüksek mineralli su denilmektedir. Maden suyu içinde; bikarbonat, sülfat, klorit, kalsiyum, magnezyum, florit, demir ve sodyum bulundururlar. Farklı markalar farklı miktarlarda mineral içerirler. Marka tercih ederken içeriklerine mutlaka bakılmalı.

İçilebilir nitelikteki herhangi bir suya karbondioksit eklendiğinde soda yapılmış olur. Maden suyu ise yerin en derin katmanlarından çıkar ve yeryüzüne çıkarken geçtikleri katmanlardan mineralleride alarak yol alırlar. Bu durumda maden suyu mineralce çok zengin iken soda mineral içermez.

Maden suyu ve soda, ikiside mideyi rahatlatma özelliğine sahiptir ancak sodanın bundan başka hiçbir işlevi yoktur oysa maden suyu aynı zamanda doğal bir mineral deposudur. Dolayısıyla tüketilmesi önerilen doğal maden sularıdır ve sodayla maden suyunu ayırd edebilmek için pek çok gıda maddesini alırken yapmamız gerektiği gibi etiket okumak çok önemlidir.



Günde ne kadar maden suyu tüketilmeli?

Maden suyu içindeki minareller sebebiyle çok sağlıklı bir içecektir ve insan sağlığını destekleyicidir. Ter, solunum ve idrar ile kaybolan minerallerin yerine gelmesi için su içmenin yanı sıra sıvı ihtiyacının bir kısmı maden suyundan karşılanabilir. Amerikan Obezite Birliği sağlıklı bireyler için maden suyu tüketimini 600ml olarak belirlemiştir.

Ülkemizde tuz tüketimi genellikle yüksektir. Aşırı tuz alımı, yüksek tansiyon, börek hastalıkları ve mide ülseri gibi hastalıklara zemin hazırlamaktadır. Ayrıca fazla sodyum alımı idrarla kalsiyum atımını hızlandırdığı için kemik erimesi sorunu için risk faktörü oluşturur. Maden suları yüksek sodyum içerdikleri için aşırı miktarda tüketilmemelidir. Maden suyu seçimi yapılırken de düşük sodyum, yüksek magnezyum ve kalsiyum içerikli olanlar tercih edilmeli. Sağlıklı insanlar günde iki şişe, kilolu kişiler bir şişe içebilir. Kalp, böbrek ve hipertansiyon hastaları ise uzak durmalı.

Maden suyunun faydaları nelerdir?

• Her yaştaki bireylerin günlük kalsiyum gereksinimlerinin karşılanmasında takviye olarak düşünülebilir. Böylece güçlü kemik yapısının oluşması ve korunmasını sağlar.

• Büyüme çağında, hamilelikte ve yaşlılıkta artan mineral ihtiyacının (magnezyum, kalsiyum, flor ve sodyum gibi) karşılanmasında gerektiği kadar kullanılarak sağlanabilir.

• Sağlıklı bireylerde içerdiği sülfat, bikarbonat iyonları sayesinde sindirim sistemi (mide ve bağırsaklar) ve boşaltım sistemi (böbrekler ve idrar yolları) fonksiyonlarını destekler(maden suyunun önerilen miktardan fazla tüketilmemesi şartıyla geçerlidir).

• Cildin gerekli olan su ve mineral ihtiyacını da karşılayarak cilde gergin, pürüzsüz ve canlı bir görünüm sağlanmasında yardımcıdır.

• Solunum, idrar, her türlü sportif aktivitesinde ve özellikle yaz aylarında terleme ile oluşan su ve mineral kaybının karşılanmasında ölçüsü kadar kullanılabilir.

• Bikarbonat içeriğinin yüksek olması ise asit fazlalığı, yanma ve ekşime ile seyreden mide hastalıklarında mide asidini fazlalılığını baskılayıcıdır.

• Özellikle yaz aylarında sıcaklığın artmasıyla birlikte asitli içecek tüketme ihitiyacı da artar. Boyalı katkı maddeli içecekler yerine maden suları tercih edilebilir. Son dönemde meyveli çeşitleri de piyasada bulunmakta fakat bunların kalori de dikkate alınarak tüketilmesinde fayda var.

Hamilelikte maden suyu içilebilir mi?

Hamilelik, yeterli ve dengeli beslenmenin çok daha önemli olduğu ve özellikle dikkat edilmesi gereken bir dönem. Annenin vücudu, bebeğin beslenebilmesi ve gelişiminin sağlanabilmesi için normalden daha fazla gıda, sıvı, mineraller ve vitaminlere ihtiyaç duyar. Mineral ihtiyacının bir kısmını tamamlayabilmek için, bu dönemde farklı bir sağlık problemi(hipertansiyon...vb) yaşanmıyorsa maden suyu tüketimi önerilebilir.

Maden suyu böbrek taşı yapar mı?

Böbrek taşı oluşumunu maden suyu tüketmeye bağlamak yanlış olur. Aksine yeterli ve düzenli miktarlarda su ve maden suyu tüketmeyen insanlarda tüketenlere göre böbrek taşı oluşumu riski daha yüksektir. Bu duruma gelmiş ve böbreklerinde taş oluşmuş insanların maden suyu tüketmeleri tavsiye edilmez ancak esas olan, düzenli ve yeterli miktarlarda su ve maden suyu tüketerek vücudumuzu bu gibi etkenlerden korumaktır.

  • DYT Zuhal Güler Çelik

11 Ekim 2010

Kendine Güvensizliğin Nedenleri ve Kendine Güven için Öneriler




Hepimizin kendimizi inandığımız ve güvendiğimiz yaşam alanları olduğu kadar kendimize inancımızın az olduğu aslında güvenmediğimiz yaşam alanları vardır. Kimimiz akedemik yaşamda kendimizi daha rahat hissederken kimimiz dış görünüşümüze güveniriz. Peki nedir bu kendine güven meselesi, kendime güveniyorum demek ne demektir ? Kişinin kendine güvenmesi, kendisi hakkında pozitif ve gerçekci bir inanca sahip olmasıdır.


Bir kişi gerçekten kendine güveniyorsa kendi yaşamının üzerinde denetim sahibi olduğunu hisseder. Bu denetim duygusu, kişinin her alanda kusursuz olacağı, her beklentiyi gerçekleştireceği anlamına gelmez hatta güvenli olan kişi, hata ve yanlış yapsa bile kendilerini olduğu gibi kabul ederek kendileri hakkında pozitif düşünmeye devam ederler. Ancak güven problemi olan insanlar, aynı tutarlı ve huzurlu duyguyu yaşayamazlar. Genellikle kendine güveni olamyan kişilerin kendileri hakkındaki düşünceleri başkalarından alacakları onaya bağlıdır. İyi oldukları konuda bile herzaman başarısız olacaklarını düşünürler bu yüzden kendilerine olumlu geribildirim bile yapılsa bunların doğru olduğuna inanmaz ve bu yüzden yaşam karşısında risk almaktan kaçınırlar. Güvenli bir davranış ise kendilerine olumlu Ya da olumsuz geri bildirim yapılsa bile başka insanların onayına ihtiyaç duymadan kendi kararlarını verebilir, haklarını savunabilir ve içinde olduğu durum ve koşullarda kendisi ve yaptıkları ile huzurlu ve barış içinde olmayı başarır.


Güven duygusu çocuklığın ilk dönemlerinde ebeveynlerin davranışları ile şekillenmektedir. Ebeveynlerin her ikisinin Ya da birinin eleştirel yaklaşımı, mükkemeliyetçi yapısı gereğinden fazla korumacı kaygılı dolayısı ile engelleyeci ve baskıcı olduğunda çocuklar değersizlik başarısızlık duygusu geliştirerek yetersiz oldukları duygusuna kapılabilirler. Güvenli bir davranış geliştiren çocukların ailelerin daha çok destekleyici, onaylayan ve hatalar kaarşısında yardım eden bir yapıda olduğu görülmektedir. Böylelikle çocuklar kendilerini olduğu gibi kabul ederek sevmeyi hatalar yanlışlar karşısında sevilmeyeceği onaylanmayacağı duygusuna kapılmazlar. Yapılan araştırmalar kendisine güvenmeyen insaların en az kendine güvenen insanlar kadar yetenekli, becerikli olduklarını göstermektedir. Dolayısı ile kendisine güvenmeyen kişi yetersiz değildir ancak yetersiz olduğunu hissettiği bir çevrede yetişmiştir.


Bu yetersizlik duygusu genellikle aile içerisinde ebeveynlerin tutumu ile şekillenir ebeveynlerin çocuğa yönelik olarak gerçek dışı beklentileri vardır ancak çocuk bu beklentileri karşılayamaz karşılayamadıkça aileden eşelştiri alır ve sevilmediğine inanır sevilmenin ve ilgi görmenin tek yolu çok iyi olmak Ya da çok başarılı olabilmektir. Ailenin beklentilerini karşılayamayan çocuk kendisi ile ilgili negatif zihinsel şemalar geliştirir ve bunlar yaşla birlikte artarak çoğalır. Yetişkinlik döneminde ise artık kişinin zihninde gerçek dışı olumsuz şemlar zihinsel inanışlar şekillenmiştir.


Örneğin En tipik yıkıcı inançlardan biri 'Herkez beni sevmeli ve onaylamalı'dır. Oysaki böyle bir durum söz konusu bile değildir bu mantığa uymayan gerçek dışı ulaşılamaz bir amaçtır. Bu inanışta olan kişi hayatının denetimini başkalarının onayına bırakır ki bu da oldukça sağlıksız yaşam deneyimlerini beraberinde getirir. Bir diğer yıkıcı inanış ise 'Toplum tarafından önemli görülen alanlarda başarılı ve yetenekli olmalıyım'dır. Bu inanışta bir önceki yıkıcı inanışta olduğu gibi ulaşılamaz ve gerçek dışı bir hedeftir.Böyle kişiler başarılı olsalar bile kendi başarılarından tatmin olamaz ve kendini yeterince iyi ve değerli hissedemezler. En olumsuz ve yaygın olan negtif inanışlardan biri ise kişinin yaşamını geçmiş deneyimlerin belirleyeceğine inanması ve değişime inanmıyor olmasıdır. Çocukluk döneminde güven duygusunun şekillendiğinden söz etmiştik, kişi güven duygusu , hayatını nasıl erkilediği ve daha pek çok psikolojik yapı hakkında bilgi sahibi olarak hayatına yön verebilir şu an bu yazıyı okuyor olmanız bile güvenli bir insan olmak için bir adım olabilir.


Bu olumsuz inanışlar kişinin farkında olmadan zihninde dolaşır ve yaşamını etkiler. Ancak birde kişiyi olumsuz etkileyen olumsuz düşünce kalıpları vardır ki bunlar kültürün Ya da kişinin içinde yaşadığı toplumun etkisi ile kişilere empoze edilerek hayat yükünü arttırmaya katkıda bulunurlar. Bu düşünce kalıpları kişinin kendisine olan güvenini yıkarak stres veren yaşam olaylarına karşı daha savunmasız hale getirmektedir. Bunlardan bazıları şöyledir;

-Genellemeler- olumsuz bir bakış açısı ile her an kötü bir tecrübe yaşamayı beklemek, 'Matemetik sınavından kötü aldım asla Mühendis olamayacağım' gibi .

-Ya hep ya hiç- Kişi herzaman herşeyi kusursuz bir şekilde yapmayı ister, dolayısı ile ya kendini devamlı olarak kötü yetersiz hisseder Ya da risk almadan o işten vazgeçer.' Matemetiği asla yapamam, öyle ise sözel bölüm okumalıyım'. Gibi.

-Etiketlemek-kişinin sürekli olarak yargılayıcı ve suçlayıcı tutumda olması. 'Eşim beni aldattı ama bu benim hatam' gibi.

-Duygularını gerçekliğini değerlendirmeden kabullenmek- çevrenin Ya da başkalrının etkisi altından kalarak gerçek dışı olan duygulara öyle olmadığı halde inanmak 'Çirkin olduğumu hissediyorum demekki çirkinim' gibi.kişi o anki duygularını gerçek bir olgu algılar ve buna inanır.

-Olumsuz seçici dikkat-sürekli olarak negatif olana odaklanmak, insanlar olumlu bir feedbackte bulunsalar bile bunun yerine olumsuz olana odaklanarak ona inanmak. 'Bütün sınavlarımı geçtiğim halde son sınavdaki başarısızlığım moralimi çok bozdu' gibi

olmalı- yapmalı meli-malı- kipi ile düşünmek, bu tarz cümle yapıları genellikle mükemmeliyetçilik ile ilgilidir.Kişinin beklentilere yönelik dülündüğünü ifade eder. Sürekli olarak olması gereken şeylere takınılır. 'Çok güzel olmalıyım, yoksa kimse benimle evlenmez'.


Kendine olan güven nasıl geliştirilir ?
Olumlu yanlarınızı görün ( Neleri iyi yaparsınız )
Risk alın ( Deneyin, olmasada olur demeye çalışın).
Kendinizle konuşun ( içinizdeki negatif düşünceler ortaya çıktığında onları susturup, yerine mantıklı olumlu düşünceler geliştirin)
Bu yazıyı hatırlayın, Artık neden kendinize güveniniz olmadığını biliyorsunuz. Kendiniz hakkında olumlu düşünmeye çalışın.

Çocukluk döneminde ailemizin Ya da çevremizin bize olan etkisini kontrol edebilmemiz mümkün değildir. Gençlik döneminde Arkadaların etkisi artar ailemizin ki azalır onların düşünceleri zihnimizi şekillendirmeye devam eder. Daha ileriki yıllarda bizi etkileyen çevre yaşam koşulları hakkında daha bilinçli oluruz ve kendi yaşamımıza şekil vermeye başlarız. Dolayısı ile kendimizi olumsuz hissetmemize sebep olan kişi durum Ya da ortamlardan uzak durmayı deneyerek daha olumlu deneyimler yaşamayı ve sağlıklı ilişkiler edinmeyi deneyebilirsiniz.

08 Ekim 2010

Akdamar Kilisesi ve Düşündürdükleri





Günümüzde çok net görmekteyiz ki, dünya artık tek kutuplu bir dünya haline dönüştürülmeye çalışılmaktadır. Bu ne demektir? Bu, Hıristiyan dünyasının dünya yönetimini eline geçirip, kendinden olmayanları, yani İslam âlemini acımasızca sömürmek ve yok etmektir. Bugüne kadar gördük ki; başta ABD olmak üzere tüm Batılı Hıristiyanların da iştirakleriyle İslam beldelerine demokrasi götürmek vaadi ile savaşlar açıldı. Genç, ihtiyar ve çocuk denilmeden katledildi. Kutsal mekânlar bombardıman altında yerle bir edildi. Savaş suçlusu olarak ta İslam devletleri ilan edildi. Irak ve Afganistan örneği dünkü tazeliği ile ortadadır. Savaş sorumluları savaşı kaybettiklerinde galip devletlere tazminat öderler. İşte, Müslüman Irak Devleti de savaşın sorumlusu ve savaşı kaybeden taraf olması bakımından petrolleri yüz yıllığına Avrupalı emperyalist devletlerin emrine ikame etti. Afganistanda da durum aynı. Savaşı kaybeden taraf olması bakımından yine başta ABD olmak üzere diğer batılı ülkeler bu ülkenin madenlerine çöreklenerek savaş tazminatı olarak yıllar boyu sömürmenin kapılarını açtılar. Aslında Afganistan’da ABD’nin ve müttefiklerinin galip geldiği söylenemez.

Emperyalist devletler, gittikleri coğrafyalara hiçbir zaman demokrasi götürmediler. Onların o beldelerde bıraktıkları tek iz, kan ve vahşetten ibarettir. Yıkım projelerini tamamlayan emperyalist devletler, o ülkenin tepesine kendilerinden olan bir kukla yönetimi idareci olarak tayin edip, çekilirler. Belde halkı zanneder ki; ABD demokrasi getirdi ve bir Iraklıyı da yönetici olarak seçip, görevini tamamlayıp, çekip gitti. Fazla dikkat etmeye gerek yok aslında. ABDnin yaptığı tüm işlere bakıldığında aynı senaryoyu uyguladığını görürüz. Böler, parçalar ve yutar. Örnek: Tek vücut olan Irak’ı, Kürt, Şii, Sünni, Türkmen, Peşmerge gibi etnik ve dinsel parçalara ayırdı. Parçalara ayrılanlar ise birbirlerine düşman edildiler. Halen günümüzde bu etnik gruplar arasında şiddetli çarpışmalar olmakta ve onlarca insanın kanı akmakta. ABD ise, şeytani bakışlarıyla ve sinsi gülümsemesiyle başarısını kırmızı şarabını yudumlayarak kutlamaktadır.

Başta söylemiştik. Dünya tek kutuplu bir yönetime doğru şiddetle sürükleniyor. Amaçlarını daha da hızlandırmak maksadıyla ortaya bir diyolag safsatası attılar. Bütün dinlerin aslında İbrahimi din olduğu ve İbrahimi dinlerin tek Tanrılı bir din olduğu vurgulanmaktadır. Öyle ise; hepimiz tek Tanrıya inanıyoruz, o zaman aramızda hiçbir fark yok demektir. Yani; bir Müslüman rahatlıkla Hıristiyan dinini tercih edip, ömrü boyunca bir Hıristiyan olarak yaşayabilir. Sonuçta hepimizin Tanrısı aynı değil mi?” sorusunu Müslümanların önüne servis ediyorlar. Bunun yanı sıra dinler arası dostluktan ve kardeşlikten dem vurup, Müslümanlara şirin görünmeye özel gayret gösteriyorlar. Burada dikkat çekici bir husus var. Hıristiyanlar, hedef seçtikleri ülkelerde sahte liderler yaratırlar. Bu liderler, kimi zaman dindarlığı ile, kimi zaman da siyasi bir lider olarak hedef ülkenin halkı önünde vitrine çıkartılır. Her iki sahte liderin de aslında ipleri ABD’nin elindedir. Onları o makamlara getirende ABD’nin ta kendisidir. Sahte liderler, o makamlara getirilmeden önce ABDnin şartlarını peşinen kabul etmek suretiyle hedef ülkenin lideri yapılırlar. Hedef ülke halkı; liderlerinin dini söylemlerine ve akıttığı gözyaşlarına dayanamayıp, onlarla birlikte gözyaşı dökmeye başlar. Bilmez ki, dökülen onca gözyaşlarının arkasında ne ihanetler gizleniyor! Ne şeytanca planlar yapılıyor!

Günümüz din liderinin samimi olup olmadığını şu sorularla anlamaya çalışalım.

a-) Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammedin karikatürünü çizip, başına bir bomba koyarak Peygamberimizi terörist olarak dünya basınına servis ederlerken; Atlantik ötesinden sahte gözyaşları dökerek Müslümanları aldatmaya çalışan o lider, bu çirkin olayı telin etmedi. Sert sözlerle eleştirip, Hıristiyan dünyasının aklını başına toplamasını istemedi. Ayrıca; O terbiyesizliği yapanlar neden İslam âleminden özür dilemesini istemedi?

b-) Irak Halkı yıllarca Amerikan bombardımanı altında paramparça edilirken; hoşgörü ve kardeşlikten bahseden Hıristiyan âlemi neden bu vahşeti telin etmediler? Tüm dinlerin sebepsiz savaşlara karşı olduğunu dile getirmediler? Günümüzün ve ülkemizin sahte din lideri neden bu katliama; hem de Müslüman katline sessiz kaldı? Neden o zaman gözyaşı döküp, Hıristiyan âlemine bu vahşeti durdurmasını istemedi?

c-) Geçtiğimiz günlerde, İkiz kulelerin intikamını almak amacıyla bir papaz sokak ortasında Kuran-ı Kerimi yakma eylemi yapacağını açıklamıştı. Bu açıklamaya tüm dünyadan tepkiler çığ gibi büyürken; Pensilvanyadan Türkiyeye sadece gözyaşı gönderen o lider neden bu çirkin davranışı telin edip, kınamadı? Neden bu olayın olmaması için ağırlığını koyamadı? Siyasi liderlerimizden zaten çıt çıkmadı!

d-) Ülkemizde büyük bir hızla kiliseler ve kilise evleri açılıyor. Sokak ortasında İnciller satılıyor. Müslümanların Hıristiyanlaştırılması yönünde yoğun çalışmalar sürüyor. İslam Dini’nin lideri konumunda olan o kişi veya kişiler; bu yıkım projesi karşısında neden sessiz kalıyorlar? Neden Müslüman Türk Halkı’nı bu tehlikelere karşı uyanık olmaya davet etmiyorlar? İslam Dini’ne hizmet böyle mi yapılıyor acaba?

e-) Hepimizin bildiği çok taze bir haber var önümüzde. O haber oldu kanun. Yani, ülkemizde artık zina yapmak suç olmaktan çıktı. Bunun için kanun bile çıkarttık, elhamdülillah(!) Bir İslam lideri olarak şu çirkinliğe bakacak ve utanmayacaksın, öyle mi? Ağzını açıp, Bu yaptığınız ne İslama ve ne de diğer dinlere yakışmıyor. Allahın emirlerini çiğniyorsunuz. Büyük bir günah işliyorsunuz. Bu yaptığınızla Allaha savaş mı ilan ediyorsunuz? demiyor zevat!

Fazla söze gerek yok. Aynası iştir kişinin, lafa bakılmaz.

Kiliseler ve kilise evleri açılıyor dedik; devam edelim söyleşimize. Van'da bulunan Akdamar Adasında bir kilise ibadete açıldı. Daha önce bu kiliseye milyar dolarlar harcanıp, restore edilmişti. Akdamar Kilisesinin açılması ve ayinleri bazı televizyonlardan naklen yayınlanırken; bu faaliyetlerin Dinler arası Diyalog adına yapıldığı izlenimi sergilenmek isteniyordu. Aslında Akdamar Kilisesi, bir utanç abidesidir. Neden mi? Birinci Dünya Savaşı sırasında Rusya savaştan çekilmiş, ordusunun silahlarını da Ermenilere vermişti. Silahlanan Ermeniler, Doğu ve Güney Doğu Anadolu Bölgemizde seri katliamlara başlamışlardı. Osmanlı, savaş halinde olduğundan köylerde ve kentlerde genç erkek yoktu. Geriye kalan yaşlı erkekler, kadınlar ve çocuklardı. Bunu fırsat bilen, Ruslar tarafından da silahlanan Ermeniler, çaresiz ve savunmasız Türk Halkı üzerine vahşice saldırdılar. İşkenceler, tecavüzler ve katliamlar birbirini kovaladı. Namuslarını, çocuklarını ve canlarını kurtarmak isteyen yöre halkı Van Gölüne doğru kaçmaya başladılar. Bunu önceden hesap eden Ermeni çeteleri, boş bir tekne ile yanaşıp, sizi kurtarmaya geldik diyerek, çaresiz sivil halkı tekneye aldılar. Gölün ortasında erkekleri öldürüp, göle attılar. Kalan kadınları ve kızları, İşte O Akdamar Kilisesine götürdüler. Orada analarımıza ve bacılarımıza tecavüz ettiler. Namusunu kurtarmak isteyenler ise kendisini göle atarak intiharı seçtiler. Bu söylediklerimi saçma görenler, lütfen iyi araştırsınlar!

Büyük bir marifetmiş gibi, büyük bir gururla kilise açanlar! Bu ayinleri televizyonlarda bangır bangır gösterenler! Sizden ricam şudur: Namuslarını kurtarmak amacıyla kendilerini göle atan analarımızın ve bacılarımızın anısına toplu bir anıt mezar yaptırın. İbadete açtığınız o kiliseye gelen Ermeniler, geçmişte yaptıklarını okuyup utansınlar! Utanma duyguları varsa tabi.

İşte, Akdamar Kilisesi’nin bizlerden saklanan öteki yüzü.

Sözlerimi, Maide Suresinin 51nci ayeti ile noktalamak istiyorum. Ey iman edenler. Yahudileri ve Hıristiyanları dost edinmeyin. Onlar birbirlerinin dostudurlar. Sizden kim onları dost edinirse, şüphesiz o onlardan olur. Şüphesiz ALLAH zalim kavmi doğru yola iletmez.

31 Temmuz 2010

ÖLÜM YAĞIYOR AŞKA!






Gerçeğinde yol aldıkça keşkelerim artıyor.

Sen yolcu olabilirsin kişiliğin ve ereğin gereği; ama ben hancı, asla!

Sanma ki hep bal dökülür ağzımdan, baldıran dökmeyi de bilirim yeri geldiğinde, yerli yerinde, ama yeterince. Çıkmıyorsa da ağzımdan tek bir acı ya da kötü söz, sana ve yaşattıklarına dair, sanma ki aczimden, kıyamıyorum ki sana. Yakıştıramıyorum da ne sana, ne bana, ne de sevdamız sandığım, adı her neyse o şeye.

Sanma ki gelgitler yaşıyorum. Ben hâlâ orada, o bıraktığın yerdeyim.

Sağlıklı bir kadın olarak, tensel tutkularımın ayartıcı salvolarıyla, kadınca direniş gücümün sarsıntıları arasındaki çatışma ve bocalayışla istikamet seçemeyişim; ne duygu, ne de davranışlarımla başa çıkılmazlığın en üst noktasında, istemsiz patlayışlarla son buluyor. Gelgit diye adlandırdığın bu işte senin! Ani çıkışlar dediğin, ürkütücü bulduğun da bu!

Şunu bilmeni isterim ki; gerçeğine saygım olmasa ve katlanma duygusu olmasa, bütün dünyaya, bütün insanlara kafa tutabilirim. Her köprüyü havaya uçurabilirim.

İsyanlarımla beslenen başıboş özgürlük tutkusu, özlenen varlığınla gönüllü, sevimli bir esarete dönüşüyor. Bununla beraber, köpüre köpüre kıyıya varınca kayalara çarparak geri dönen deli dalgalar gibi bir iç dünyam var benim. Kayalar önüne set çekiyor diye, kıyılara hücum etmekten bir türlü vazgeçmeyen, yılmayan, uslanmayan dalgaların kol gezdiği derinliklerim, kumsalında erimek istiyor oysaki!

Gel aşık olmanın, gel seviyor olmanın tadını çıkart bu gün diyorum kendi kendime, her şeyi göz ardı edip ve vazgeçip her şeyden, hiç değilse bir tek gün. Ama olmuyor. Kaçamıyorum gerçeklerden. Yalçın dağ olup dikiliyorlar önüme birer birer

Güneşi batırıyorum zamansız, inceden bir tül indiriyorum en karasından aynı zamanda, sığınıyorum o sensiz, o sevişmesiz yatağıma sessizce, her gelen geceyle olduğu gibi yine. Yastığıma sarılıyorum sen yerine tüm korkularımdan kaçıp, yorganı daha bir çekiyorum yalnızlığıma.

Her gece olduğu gibi yine…
Ölüm!

Ölüm yağıyor aşka!!!

[Perihan Reyhan ALKAN]

(¯`°¤, ®PAYLAŞIM® ,¤°`¯) (¯`°¤, ®BLOGU® ,¤°`¯)
*******
*****
****

MEĞER SANIYMIŞ SADECE BENİMKİSİ




Evet, sanıymış yaşadığım, yaşadığımı sandığım. Seni var, seni de seviyor sandığım sanıymış sadece. Sen de özlüyor, sen de bekliyor, lakin ulaşamıyor, bulamıyorsun, beni kaybetmişsin sanışım da sanıymış. Ben gibi sanışım, ben gibi seviyor, ben gibi özleyip yana yakıla, başvurmadık yer bırakmaksızın beni arıyorsun sanışım da sanıymış sadece.

Tam kırk yıl, bir ömür eder arayışım seni, arayıp arayıp da bulamayışım ve her bulamayışta yıkılışım. Düşün kaç kez yıkılmış da yeniden toparlanıp kalkmışım düştüğüm yerlerden yine yollara koyulmaya, yine seni bulmalara, yine sana ulaşmalara savaşımlara!

Oysa yokmuşsun sen, sen hiç olmamışsın, ben var sanmışım seni, sevginle arınmış, yıkanmış, yoğrulmuş da dayanmışım bunca yılın acılarına, yorgunluklarına oradan oraya savrulmaların bitaplığına. Kavuşma umuduymuş meğer beni yaşatan, sevildim, seviliyorum sanısıymış.

Bilsem arar mıydım seni mecnundan beter düşüp de yollara…

Bulamasaydım keşke diyorum şimdi

Bulamasaydım da, hâlâ sansaydım seni düşlediğimce, hâlâ yaşasaydım kendimce ve diyebilseydim: Sevdim, hem de çok sevdim, hem de çok sevildim diye. Deseydim: Çok uzaklarda da olsa, o da seviyor, sevmişti de beni diye. Kaybettik, bulamadık birbirimizi sadece, yoksa o da çok istiyordu beni bulmaları, bana ulaşmaları ve hâlâ da bekliyor özlemle diye!

Ondan bu defaki kalkamayışım, ondan bu defaki yıkılışın yıkıntısının açtığı yaraların büyüklüğü. Ondan toparlayamıyorum kendimi, ondan dönemiyorum yeniden yaşamalara. Ondan vazgeçişim her şeyden.

Ama senden…

Yine de hâlâ senden


[Perihan Reyhan ALKAN]

06 Nisan 2010

Atatürk'ün HAYATI



Mustafa Kemal Atatürk'ün Selanik'te 1881 Kocakasım, Islâhhâne Caddesi'ndeki üç katlı pembe evde doğdu. Mustafa Kemal Atatürk'ün Selanik'te 1881 Kocakasım, Islâhhâne Caddesi'ndeki Üç Katlı pembe evde doğdu. Babası Ali Rıza Efendi, annesi Lady olduğunu. Babası Ali Rıza Efendi, annesi Lady olduğunu. Baba tarafından dedesi Hafız Ahmet Efendi XIV-XV seçin. Baba tarafından dedesi Hafız Ahmet Efendi XIV-XV Seçin. Konya ve Aydın Yörük kocası in yüzyılda Makedonya yerleşti. Konya ve Aydın Yörük kocası yüzyılda Makedonya yerleşti de. Annesi Selanik Langaza yakınında eski kasabasına yerleşmiş bir Türk ailesinin kızıdır. Annesi Selanik Langaza kasabasına yerleşmiş eski yakınında BİR Türk ailesinin kızıdır. Milis subaylığı, katip ve kereste ticareti kim Evkaf Ali Rıza, 1871 yılında o karısı babasıdır. Milis subaylığı, Katip ve Kereste Ticareti Evkaf Ali Rıza, 1871 yılında o karısı babasıdır kim. Dört Atatürk'ün beş kardeşinden genç bir yaşta, sadece Makbule (Atadan) yaşamış kadar 1956 öldü. Dört Atatürk'ün bes kardeşinden Genç BİR yaşta, sadece Makbule (Atadan) yaşamış kadar 1956 öldü.

Ne zaman genç yaşta eğitime gelince Hafız Mehmet Efendi'nin yaptığı eğitim, sonra da Şemsi Efendi Okulu, mahalle mektebine başladı babasının isteklerine taşındı. Ne Zaman Genç yaşta ögretmen gelince Hafız Mehmet Efendi'nin yaptığı Eğitim, Gale da Şemsi Efendi Okulu, mahalle mektebine başladı babasının isteklerine taşındı. Bu arada, babası (1888) öldü. Ayşe arada, babası (1888) öldü. Rap için bir Selânik'e amcasının döndükten sonra çiftlikte ve kalırken okulu bitirmişti. Rap for BİR Selânik'e amcasının döndükten Gale çiftlikte ve kalırken okulu bitirmişti. Selânik Mülkiye Rüştiyesi'ne kaydoldu oldu. Selanik Mülkiye Rüştiyesi'ne kaydoldu oldu. Kısa bir süre sonra 1893 yılında Askeri Rüştiyesi girdi. Kisa BİR süre Gale 1893 yılında Askeri Rüştiyesi girdi. Bu okulda Matematik öğretmeni Mustafa Bey yılında ismi "Kemal" eklendi. Ayşe okulda Matematik öğretmeni Mustafa Bey yılında ismi "Kemal" eklendi. 1896-1899 Askeri İdâdi'sini manastır bitirip İstanbul'da Harp Akademisi'nde öğretim üyesi olarak başladı. 1896-1899 Askeri İdâdi'sini bitirip Manastır İstanbul'da Harp Akademisi'nde Öğretim üyesi olarak başladı. 1902 yılında teğmen rütbesiyle mezun oldu. Askeri Akademisi'ne devam etti. 1902 yılında teğmen rütbesiyle mezun oldu. Askeri Akademisi'ne Devam etti. 11 Ocak 1905'te yüzbaşı rütbesiyle Akademi'yi tamamladı. 11 Ocak 1905'te Yüzbaşı rütbesiyle Akademi'yi tamamladı. Şam 1905-1907 5 yıl arasında askeri siparişlerinde yaptı. Sam 1905-1907 5 Yıl arasında Askeri siparişlerinde yaptı. Kolağası 1907 (Kıdemli Yüzbaşı) olarak saptandı. Kolağası 1907 (Kıdemli Yüzbaşı) olarak saptandı. III manastıra. III manastıra. ordu atandı. Ordu atandı. Kolordu, hangi kurmay başkanı 19 Nisan 1909 olarak yer aldı İstanbul'da girdi. Kolordu, hangi kurmay başkanı 19 Nisan 1909 olarak yer Aldi İstanbul'da girdi. O 1910 yılında Fransa'ya gönderildi. O 1910 yılında Fransa'ya gönderildi. Picardie Manevraları'na katıldı. Picardie Manevraları'na katıldı. Genel Kurmay Başkanlığı İstanbul'da 1911 yılında altında çalışmaya başladı. Genel Kurmay Başkanlığı İstanbul'da 1911 yılında Altında çalışmaya başladı.

Savaş sırasında 1911 yılında İtalyanların Trablusgarp'a hücumu ile başlayan Mustafa Kemal, birlikte bir grup arkadaşıyla birlikte Tobruk ve Derne bölgesinde görev aldı. Savaş sırasında 1911 yılında İtalyanların Trablusgarp'a hücumu ile başlayan Mustafa Kemal, Birlikte BİR grup arkadaşıyla birlikte Tobruk ve Derne Birlikte bölgesinde FDI Aldi. 22 Aralık 1911 İtalyan karşı Tobruk Savaşını kazandı. 22 Aralık 1911 İtalyan Karşı Tobruk Savaşını kazandı. 6 Mart 1912 Komutanı Derneği atandı. 6 Mart 1912 Komutanı Derneği atandı.

Ekim 1912'de Balkan Savaşı başlayınca Mustafa Kemal Gelibolu ve Bolayır'daki birliklerle savaşa katıldı. Ekim 1912'de Balkan Savaşı başlayınca Mustafa Kemal Gelibolu ve Bolayır'daki birliklerle savaşa katıldı. Dimetoka zaman Edirne'nin geri çekilmesi ve büyük hizmet görüldü. Dimetoka Zaman Edirne'nin Geri çekilmesi ve Büyük HİZMET görüldü. 1913 yılında Sofya Ateşemiliterliğine atandı. 1913 yılında Sofya Ateşemiliterliğine atandı. yarbay rütbesine terfi etmiştir 1914 yılında bu pozisyonda iken. Yarbay rütbesine terfi etmistir 1914 yılında met pozisyonda * When. Ateşemiliterliğine Ocak 1915'te sona erdi. Ateşemiliterliğine Ocak 1915'te Sona erdi. Bu arada, I. Dünya Savaşı, savaşa gitmek zorunda kaldı Osmanlı İmparatorluğu başladı. Ayşe arada, I. Dünya Savaşı, savaşa Gitmek zorunda Kaldi Osmanlı İmparatorluğu başladı. Mustafa Kemal, 19 Tekirdağ'da bir bölünme kurmak için görevlendirildi. Mustafa Kemal, 19 Tekirdağ'da BİR bölünme kurmak Click görevlendirildi.

1914 yılında başlayan I. Dünya Savaşı'nda, Mustafa Kemal Gelibolu ve Müttefikler "Gelibolu geçti bir kahramanlık destanı yazmak için!" 1914 yılında başlayan I. Dünya Savaşı'nda, Mustafa Kemal Gelibolu ve Müttefikler "Gelibolu geçti BİR kahramanlık destanı yazmak Click!" Azledilmiş. Azledilmiş. 18 Mart 1915, ağır kayıplar verince Gelibolu Yarımadası'na asker çıkarmaya karar verdiler ile Çanakkale Boğazı aracılığıyla İngiliz ve Fransız donanması. 18 Mart 1915, Ağır kayıplar verince Gelibolu Yarımadası'na asker çıkarmaya karar verdiler ile Çanakkale Boğazı aracılığıyla İngiliz ve Fransız donanması. 25 Nisan 1915, düşman kuvvetlerini, Mustafa Kemal'in 19. Tümen Conkbayırı'nda komuta durdu. 25 Nisan 1915, düşman kuvvetlerini, Mustafa Kemal'in 19. Tumen Conkbayırı'nda komuta Durdu. Mustafa Kemal albaylığa, bu başarı sonrasında yükseldi. Mustafa Kemal albaylığa met Başarı sonrasında yükseldi. 6-7 Ağustos 1915'te Arıburnu'nda tekrar taarruza geçti. 6-7 Ağustos 1915'te Arıburnu'nda Tekrar taarruza geçti. Suvla Suvla 9-10 Ağustos, Grup Komutanı Mustafa Kemal zafer kazandı. Suvla Suvla 9-10 Ağustos, Grup Komutanı Mustafa Kemal zafer kazandı. Kireçtepe II 17 Ağustos 21 Ağustos bu zaferi. Kireçtepe II 17 Ağustos 21 Ağustos met zaferi. Anafartalar zaferi takip etti. Anafartalar zaferi takip etti. yaklaşık 253.000 savaşta Türk milleti karşı Müttefik kuvvetler akıllı bir onur öldürdü sağlayın. yaklaşık 253,000 savaşta Türk milleti Karşı Müttefik kuvvetler akıllı BİR onur öldürdü sağlayın. Mustafa Kemal'in askerlerine "Ben size taarruzu emretmiyorum, ben size ölmeyi emrediyorum!" Mustafa Kemal'in askerlerine "Ben size taarruzu emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum ben size!" emri cephenin kaderini değiştirmiştir. emri cephenin kaderini değiştirmiştir.

Edirne ve Diyarbakır'da Çanakkale Savaşları'dan sonra 1916'da Mustafa Kemal görev aldı. Edirne ve Diyarbakır'da Çanakkale Savaşları'dan Gale 1916'da Mustafa Kemal FDI Aldi. 1 Nisan 1916 tuğgeneral yükseldi. 1 Nisan 1916 tuğgeneral yükseldi. Muş ve Bitlis savaşta Rus kuvvetleri geri olacaktı. Muş ve Bitlis savaşta Rus kuvvetleri Geri olacaktı. Şam'da kısa görev ve Halep'te 1917 yılında, sonra İstanbul'a geldim. Şam'da Kisa FDI ve Halep'te 1917 yılında, Gale İstanbul'a geldim. Velihat Vahidettin Efendi ön incelemelerde Almanya'ya gidiyorduk. Velihat Vahidettin Efendi'yle ön incelemelerde Almanya'ya gidiyorduk. gezi oldu hasta sonra. gezi oldu Hasta Gale. Viyana ve Karisbad'a giderek tedavi oldu. Viyana ve Karisbad'a giderek Tedavi oldu. 15 Ağustos 1918 Halep 7 ordusunun komutanı olarak döndü. 15 Ağustos 1918 Halep 7 ordusunun komutanı olarak döndü. Bu cephede İngiliz kuvvetlerine karşı başarılı savunma, savaş yapılmıştır. Ayşe cephede İngiliz kuvvetlerine Karşı başarılı Savunma, Savaş yapılmıştır. Mütarekesi'nin imzalanmasından zorluklar, 31 Ekim 1918'de bir gün sonra, Komutanı Yıldırım Ordular Grubu olarak atandı. Mütarekesi'nin imzalanmasından zorluklar, 31 Ekim 1918'de BİR Gün Gale, Komutanı Yıldırım Ordular Grubu olarak atandı. 13 Kasım 1918 Bu ordunun kaldırılması üzerine Savaşı (Bakanlığı) gelmek için çalışmaya başladı. 13 Kasım 1918 Ayşe ordunun kaldırılması uzerine Savaşı (Bakanlığı) gelmek for çalışmaya başladı.

Mütareke, Müttefik kuvvetler zorluklar Osmanlı orduları devralmaya başladıktan sonra, Mustafa Kemal 9 Müfettişi General ordu Samsun 19 Mayıs 1919 tarihinde geldi. Mütareke, Müttefik kuvvetler zorluklar Osmanlı orduları devralmaya başladıktan Gale, Mustafa Kemal 9 Müfettişi General Ordu Samsun 19 Mayıs 1919 Tarihinde geldi. 22 Haziran 1919 Amasya tarafından "ülkenin ve milletin belirlenmesi" iyileşir ve Sivas Kongresi ilan toplantıya çağıran olarak yayımladığı genelgeyle. 22 Haziran 1919 Amasya tarafından "ülkenin ve milletin belirlenmesi" iyileşir ve Sivas Kongresi Ilan toplantıya çağıran olarak yayımladığı genelgeyle. 23 Temmuz - 7 Ağustos 1919 Erzurum, 4 Eylül bölgesindeki 11 1919 ve Sivas Kongresi arasında ülkenin kurtuluşu için bir araya yolunu belirlemek yardım izlenecek. 23 Bölümleri - 7 Ağustos 1919 Erzurum, 4 Eylül bölgesindeki 11 1919 ve Sivas Kongresi arasında ülkenin kurtuluşu Click BİR Araya yolunu belirlemek yardim izlenecek. 27 Aralık 1919'da Ankara'da heyecanla karşılandı. 27 Aralık 1919'da Ankara'da heyecanla karşılandı. 23 Nisan 1920 Türkiye Büyük Millet Meclisi Türkiye Cumhuriyeti alınmış önemli bir adım kurulması yolunda açın. 23 Nisan 1920 Türkiye Büyük Millet Meclisi Türkiye Cumhuriyeti alınmış önemli BİR ADIM kurulması yolunda açın. Mustafa Kemal Türkiye Büyük Millet Meclisi, Kurtuluş Savaşı'nın yasa başarılı kabul ve uygulanması için gerekli Hükümet Başkanlığı meclis ve başladı seçildi. Mustafa Kemal Türkiye Büyük Millet Meclisi, Kurtuluş Savaşı'nın YASA başarılı Kabil ve uygulanması Click gerekli Hükümet Başkanlığı Meclis ve başladı seçildi.

Türk Kurtuluş Savaşı 15 Mayıs 1919 Yunanlıların İzmir'I işgali sırasında düşmana ilk kurşunun atılmasıyla başladı. Türk Kurtuluş Savaşı 15 Mayıs 1919 Yunanlıların İzmir'I işgali sırasında düşmana tip kurşunun atılmasıyla başladı. 10 Ağustos 1920 Osmanlı İmparatorluğu arasındaki On Sevr Antlaşması, devlet-yi Kuvvetleri milis karşı ben paylaşmadan önce Dünya Savaşı'nın galip isim ile mücadele ediyor imzaladı. 10 Ağustos Sevr Antlaşması On 1920 Osmanlı İmparatorluğu arasındaki, "devlet-yi Kuvvetleri milis Karşı ben paylaşmadan kez Dünya Savaşı'nın Galip isim ile mücadele ediyor imzaladı. Türkiye Büyük Millet Meclisi, Kuvvet-yi düzenli orduyu kurdu - ordu ve elde entegrasyon savaşı zaferle için sonuçlanmıştır. Türkiye Büyük Millet Meclisi, Kuvvet-yi Düzenli orduyu Kurdu - Ordu ve elde entegrasyon zaferle Click sonuçlanmıştır savaşı.



Mustafa Kemal, Türk Kurtuluş Savaşı, önemli adımlar vardır: Mustafa Kemal, Türk Kurtuluş Savaşı, önemli adımlar vardır:

Sarıkamış (20 Eylül 1920), Kars (30 Ekim 1920) ve (7 Kasım 1920) kurtarılışı. Sarıkamış (20 Eylül 1920), Kars (30 Ekim 1920) ve (7 Kasım 1920) kurtarılışı.

Çukurova, Gaziantep, Kahramanmaraş Şanlıurfa savunma (1919 - 1921) Çukurova, Gaziantep, Kahramanmaraş Şanlıurfa Savunma (1919 - 1921)

I. Zafer (6 10 Ocak 1921) I. (Zafer 6 10 Ocak 1921)

II. II. Zafer (23 Mart-1 Nisan 1921) Zafer (23 Mart-1 Nisan 1921)

Sakarya Zaferi (23 Ağustos) Sakarya Zaferi (23 Ağustos) 13, 1921 Eylül 1921 13 Eylül için

Büyük Taarruz, Komutan Savaşı ve Büyük Zafer (26 Ağustos 9 Eylül 1922) Büyük Taarruz, Komutan Savaşı ve Büyük Zafer (26 Ağustos 9 Eylül 1922)

Sakarya Zaferinden sonra 19 Eylül 1921 Türkiye Büyük Millet Meclisi Gazi Mustafa Kemal Mareşal rütbesi ve onu unvanını verdi. Sakarya Zaferinden Gale 19 Eylül 1921 Türkiye Büyük Millet Meclisi Gazi Mustafa Kemal Mareşal rütbesi ve ONU unvanını verdi. Kurtuluş Savaşı, Lozan Antlaşması, 24 Temmuz 1923'te imzalanan sonuçlandı. Kurtuluş Savaşı, Lozan Antlaşması, 24 Bölümleri 1923'te imzalanan sonuçlandı. böylece Sevr Antlaşması'nı paramparça Were Türkiye'nin ulusal birliğin 5-6 il büyüklüğünde anavatanı yeni Türk devletinin kurulması için Türkiye sınırları dayanan hiçbir engel oldu. böylece Sevr Antlaşması'nı paramparça 5-6 il büyüklüğünde anavatanı Yeni Türk devletinin kurulması Click Türkiye sınırları dayanan hiçbir engel oldu Türkiye'nin Ulusal birliğin Were.

23 Nisan 1920 Türkiye Cumhuriyeti TBMM'nin açılışının ilk ipucu oldu. 23 Nisan 1920 Türkiye Cumhuriyeti TBMM'nin açılışının tür ipucu oldu. Türk Kurtuluş Savaşı Meclisi başarıyla yönetmesi, yeni Türk devletinin kurulması hızlandırdı. Türk Kurtuluş Savaşı Meclisi başarıyla yönetmesi, Yeni Türk devletinin kurulması hızlandırdı. Hilafet ve saltanat 1 Kasım 1922'de kaldırılmıştır tarihinde ayrıldı. Hilafet ve Saltanat 1 Kasım 1922'de Tarihinde ayrıldı kaldırılmıştır. Böylece, Osmanlı İmparatorluğu'nun yönetim ile ilişkileri kopma oldu. Böylece, Osmanlı İmparatorluğu'nun İlişkileri kopma oldu ile yönetim. Cumhuriyet kural 29 Ekim 1923 tarihinde kabul edilmiştir, Atatürk oybirliğiyle ilk cumhurbaşkanı seçildi. Cumhuriyet kural 29 Ekim 1923 Tarihinde Kabul edilmiştir, Atatürk oybirliğiyle tür cumhurbaşkanı seçildi. 30 Ekim 1923 İsmet İnönü, Cumhuriyet'in ilk hükümeti kuruldu. 30 Ekim 1923 İsmet İnönü, Cumhuriyet'in tür hükümeti kuruldu.

Türkiye Cumhuriyeti, "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir için" ait ve "dünyada ev barış barış" temelleri üzerinde yükselmeye başladı. Türkiye Cumhuriyeti, "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir Click" ait ve "dünyada ev" Temelleri üzerinde yükselmeye başladı Barış Barış.


Atatürk Türkiye'yi "Çağdaş uygarlık düzeyine çıkarmak" devrim amacıyla bir dizi yaptı. Atatürk Türkiye'yi "Çağdaş uygarlık düzeyine çıkarmak" amacıyla devrim BİR dizi yaptı.
Bu devrimleri beş başlık: Ayşe devrimleri bes Başlık Altında toplanabilir altında toplanabilir:
1. 1. Siyasal Devrimler: Siyasal Devrimler:
• kaldırılması ile saltanat (1 Kasım 1922) Saltanat (1 Kasım 1922 • Kaldırılması)
Cumhuriyetin İlanı (29 Ekim 1923) Cumhuriyetin İlanı (29 Ekim 1923)
Halifeliğin Kaldırılması (3 Mart 1924) Halifeliğin Kaldırılması (3 Mart 1924)

2. 2. Toplumsal Devrimler Toplumsal Devrimler
• Kadınlara erkeklerle eşit haklar (1926-1934) • Kadınlara erkeklerle eşit haklar (1926-1934) verildi verildi
Şapka ve kıyafet devrimi (25 Kasım 1925) Şapka ve kıyafet devrimi (25 Kasım 1925)
Tekke zâviye ve türbelerin kapatılması (30 Kasım 1925) Tekke zaviye ve türbelerin kapatılması (30 Kasım 1925)
Soyadı kanunu (21 Haziran 1934) Dogum Yeri Kanunu (21 Haziran 1934)
Lâkap ve unvanların kaldırılması (26 Kasım 1934) Lâkap ve unvanların kaldırılması (26 Kasım 1934)
Uluslararası saat, takvim ve ölçülerin kabulü uzunluğu (1925-1931) Uluslararası Saat, Takvim ve ölçülerin kabulü uzunluğu (1925-1931)

3. 3. Hukuk Reformu: Hukuk Reformu:
• Mecellenin kaldırılması (1924-1937) • Mecellenin kaldırılması (1924-1937)
Türk Medeni Kanunu ve diğer kanunların çıkarılarak laik hukuk sistemi (1924-1937) Türk Medeni Kanunu ve DİĞER kanunların çıkarılarak laik Hukuk Sistemi (1924-1937) çıkarına geçilecek çıkarına geçilecek

4. 4. Eğitim ve Kültür Alanında Devrimler: Eğitim ve Kültür Alanında Devrimler:
birleşmenin (3 Mart 1924) birleşmenin (3 Mart 1924) Öğretim Öğretim
Yeni Türk harflerinin kabulü (1 Kasım 1928) Yeni Türk harflerinin kabulü (1 Kasım 1928)
Türk Dil ve Tarih Kurumu (1931-1932) Türk Dil ve Tarih Kurumu (1931-1932) kurulması Kurulması
Düzenleme Üniversitesi Eğitim (31 Mayıs 1933) Düzenleme Üniversitesi Eğitim (31 Mayıs 1933)
yenilik yenilik Güzel sanatlarda Güzel sanatlarda

5. 5. Devrim Ekonomi Alanında: Devrim Ekonomi Alanında:
• Asar kaldırma • Asar kaldırma
• Çiftçinin özendirilmesi • Click Çiftçinin özendirilmesi
Örnek çiftliklerin kurulması • Örnek çiftliklerin kurulması •
Sanayiyi Teşvik Kanunu'nun kurulması kaldırmak için Endüstri Kurumları Sanayiyi Teşvik Kanunu'nun sanayi kuruluşlarının kurulması kaldırmak Click
I. ve II. I. ve II. Kalkınma Planları'nın (1933-1937) uygulanan, ülke Kalkınma Planları'nın (1933-1937) uygulanan, ülkenin Yeni Yollar ile donatılmıştır yeni yollar ile donatılmıştır

Soyadı Kanunu, 24 Kasım 1934 TBMM'nce Mustafa Kemal "Atatürk" soyadı verildi. Dogum Yeri Kanunu, 24 Kasım 1934 TBMM'nce Mustafa Kemal'e "Atatürk" Dogum Yeri verildi.

Atatürk, 24 Nisan 1920 ve Başkanlık Parlamentosu için 13 Ağustos 1923 tarihinde seçildi. Atatürk, 24 Nisan 1920 ve Başkanlık Parlamentosu for 13 Ağustos 1923 Tarihinde seçildi. Bu başkanlık görevi, Devlet-Hükümet Başkanlığı düzeyindeydi. Ayşe başkanlık görevi, Devlet-Hükümet Başkanlığı düzeyindeydi. Cumhuriyet ilan edildi 29 Ekim 1923 günü ve ilk cumhurbaşkanı seçildi. Cumhuriyet İlan edildi 29 Ekim 1923 GÜNÜ ve tip cumhurbaşkanı seçildi. Anayasaya göre cumhurbaşkanlığı seçimlerinin her dört yılda bir yapıldı. Anayasaya Cumhurbaşkanlığı onu Dört yılda BİR yapıldı seçimlerinin edat. 1927.1931, 1935 Türk TBMM Atatürk'ü yeniden cumhurbaşkanlığına seçti. 1927.1931, 1935 Türk TBMM Atatürk'ü yeniden cumhurbaşkanlığına seçti.

dışarı devlet çalışmalarını Atatürk sık sık yurt gezilerine kontrol edildi. dışarı "devlet çalışmalarını Atatürk sik sik yurt gezilerine Kontrol edildi. Başarısız ilgili talimatları ilgili emirler verdi. Başarısız ilgili talimatları ilgili emirler verdi. yabancı ülke devlet başkanlarını, başbakanlarını, bakanlarını komutanlarını ile Türkiye'yi ziyaret eden devlet başkanı olarak, memnuniyetle karşıladı. Yabancı ülke "devlet başkanlarını, başbakanlarını, bakanlarını komutanlarını ile Türkiye'yi Ziyaret eden" devlet başkanı olarak, memnuniyetle karşıladı.

15-20 Ekim 1927 tarihinde Kurtuluş Savaşı'nı ve Cumhuriyet'in kuruluşunu günü ve yılın büyük nutkunu, 29 Ekim 1933 10 Konuşma üzerine anlatılmaktadır. 15-20 Ekim 1927 Tarihinde Kurtuluş Savaşı'nı ve Cumhuriyet'in kuruluşunu GÜNÜ ve Yilin Büyük nutkunu, 29 Ekim 1933 10 Konuşma uzerine anlatılmaktadır.

Modest özel yaşamında. Modest Özel yaşamında. O Latife Hanım ile 29 Ocak 1923'de evlendi. O Latife Hanım ile 29 Ocak 1923'de evlendi. Birlikte Birçok yurt gezisine vardı. Birlikte Birçok yurt gezisine Vardi. Bu evlilik 5 Ağustos 1925 tarihine dek. Ayşe 5 Ağustos 1925 tarihine dek evlilik. Afet Atatürk çocukları (İnan) aşk, Sabiha (Gökçen), Fikriye, Ülkü, Nebile Gazi Mustafa Zehra ve kızı manevi çoban tarafından kabul edildi. Afet Atatürk çocukları (İnan) Aşk, Sabiha (Gökçen), Fikriye, Ülkü, Nebile Gazi Mustafa Zehra ve kızı manevi ÇOBAN tarafından Kabil edildi. İhsan Abdurrahim ve By çocukların himayesi aldı. çocukların himayesi Aldi By İhsan Abdurrahim ve. Yaratmak onun Yaşayanlarına iyi bir gelecek. Yaratmak onun Yaşayanlarına iyi BİR gelecek.

Çiftlikler Hazine 1937 yılında, bir kısım taşınmazlarını Ankara ve Bursa Belediyelerine bağışladı oldu. Çiftlikler Hazine 1937 yılında, Bir Kısım taşınmazlarını Ankara ve Bursa Belediyelerine bağışladı oldu. Legacy kızkardeşi, manevi evlatlarına, Türk Dil ve Tarih Kurumu bölünmüş seçin. Legacy kızkardeşi, manevi evlatlarına, Türk Dil ve Tarih Kurumu bölünmüş Seçin. Kitap okumak müzik dinlemeyi, dans etmeyi, ata binme ve yüzme çok düşkündü. Kitap okumak müzik dinlemeyi, dans etmeyi, ata binme ve yüzme cok düşkündü. Zeybek oyunlarına, güreşe, Rumeli türkülerine aşırı ilgilenmişlerdir. Zeybek oyunlarına, güreşe, Rumeli türkülerine aşırı ilgilenmişlerdir. iskambil tavla ve bilardo büyük keyif alırdı. iskambil tavla ve Bilardo Büyük Keyif alırdı. Atını Sakarya ve köpeği Fox'a çok değer verirdi. Atini Sakarya ve köpeği Fox'a cok Değer verirdi. bir kütüphane zengin düzenlendi. BİR Kütüphane Zengin düzenlendi. Devlet yemekleri ve bilim adamlarını, sanatçıları tartışıldı ülke sorunlarını davet edecek. Devlet yemekleri ve Bilim adamlarını, sanatçıları tartışıldı ülke sorunlarını davet edecek. giyim emin olun temiz ve düzenli. giyimle Emin olun Temiz ve Düzenli. doğası düşkün oldu. doğası düşkün oldu. Sık sık Atatürk Orman Çiftliği'ne gider, çalışmalara bizzat katılırdı. Sik sik Atatürk Orman Çiftliği'ne Gider, çalışmalara bizzat katılırdı. Fransızca ve Almanca biliyordu. Fransızca ve Almanca biliyordu.

ATATÜRK'ÜN SON YIL VE ÖLÜMÜ Atatürk'ün SON Yıl VE ÖLÜM

Atatürk'ün ilk belirtiler 1937 yılında ortaya çıktı. Atatürk'ün tür belirtiler 1937 yılında ortaya çıktı. Yalova erken 1938 yılında, gibi ağır hasta iken. Yalova Erken 1938 yılında, hazırsındır Ağır Hasta * When. Buradaki tedavi olumlu sonuç verdi. Buradaki Tedavi olumlu sonuç verdi. Ankara'ya çok iyi ama yorucu yolculuk, hastalığının artmasına mı neden oldu. Ankara'ya cok iyi AMA yorucu YOLCULUK, hastalığının artmasına mi neden oldu. Bu tarih Hatay sorununun gündemde olması da onu değildi. Ayşe Tarih Hatay sorununun gündemde olması da ONU değildi. Hasta, tur Mersin ve Adana'ya gelmiş olmasına rağmen. Hasta, tur Mersin ve Adana'ya gelmiş olmasına rağmen. sıcak güneş altında, alıştırmalar ve askerî birliklerimizi teftiş yapmak çok yoruldum. Sıcak Güneş Altında, ve Askeri birliklerimizi teftiş yapmak cok yoruldum alıştırmalar. İdeal ulusal deneme From edildi sağlık uğruna önemsemedi. edildi Sağlık uğruna önemsemedi Gönderen İdeal Ulusal deneme. Seyahat güney hastalığının artmasına sebep oldu. Seyahat Güney hastalığının artmasına sebep oldu. 26 Mayıs'ta Ankara'ya döndükten sonra İstanbul'a tedavi ve istirahat için gitti. 26 Mayıs'ta Ankara'ya döndükten Gale İstanbul'a Tedavi ve istirahat Click gitti. Doktorlar tarafından, siroz tanısı konuldu. Doktorlar tarafından, siroz tanısı konuldu.

deniz hava, iyi yatakta uzun bir dinlenme var. deniz hava, iyi yatakta Uzun BİR Dinlenme var. sorunları ile ilgilenen ülkeler bile devam etti. Sorunları ile ilgilenen ülkeler safra Devam etti. Romanya Londra'ya kralı ile gelmişti. Romanya kralı ile Londra'ya gelmişti. Bakanlar Kurulu toplantısının başkanlık etti. Bakanlar Kurulu toplantısının başkanlık etti. Antlaşması'nın yürürlüğe giriş 4 Temmuz 1938, Atatürk çok sevindirip moralini düzeltti oldu. Antlaşması'nın Giriş 4 Bölümleri 1938, Atatürk cok sevindirip moralini düzeltti oldu yürürlüğe. Temmuz ayı sonunda onu Atatürk'ün hastalık Dolmabahçe Sarayı'na nakledildi olana Kalan. Bölümleri ayı sonunda ONU Atatürk'ün hastalık Dolmabahçe Sarayı'na nakledildi olana Kalan. Fakat hastalığı durmadan ilerliyordu. Fakat hastalığı durmadan ilerliyordu. O, Türk halkının hastalık duydum, heyecan sağlık ile ilgili haberler, tüm kalbi ile diledi iyileşme izliyor. O, Türk halkının hastalık duydum, heyecan Sağlık ile ilgili Haberler, çift sayfalar kalbi ile diledi iyileşme izliyor. Anlamak hastalığın ciddiyeti, Türk Tarih ve Türk Dil kurumlarının zenginliğinin 5 Eylül 1938'de büyük bir bölümünü yazmak kurtuldu. Anlamak hastalığın ciddiyeti, Türk Tarih ve Türk Dil kurumlarının zenginliğinin 5 Eylül 1938'de Büyük BİR bölümünü yazmak kurtuldu. Ekim ayı ortalarında durumu düzeltmek gibiydi. Ekim ayı ortalarında Durumu düzeltmek gibiydi. Fakat, çok arzuladığı hâlde, Ankara'ya cumhuriyetin on beşinci yıl dönümü törenlerine katılamadı geldi başarısız oldu. Fakat, cok arzuladığı hâlde, beşinci Yıl dönümü törenlerine katılamadı geldi başarısız oldu üzerine Ankara'ya cumhuriyetin.

29 Ekim 1938, mesaj kahraman Türk Ordusu'na, Başbakan Celal Bayar tarafından okundu gönderdi. 29 Ekim 1938, mesaj Kahraman Türk Ordusu'na, Başbakan Celal Bayar tarafından okundu gönderdi. "Zafer insanlık tarihinin, ve geçmişte, her zaman kahraman Türk ordusunun zaferi ile medeniyet nurlarını taşıyan başlar!" "Zafer insanlık tarihinin, ve geçmişte, onun Zaman Kahraman Türk ordusunun zaferi ile medeniyet nurlarını taşıyan başlar!" Türk Ordusu'nun önemini belirtmiştir. Türk Ordusu'nun önemini belirtmiştir. Yine aynı mesajda "Türk vatanının ve Türk'lük camiasının refah ve onur, dahili ve harici her türlü tehlikelere, her zaman yapmak ve amade olduğuna benim ve büyük ulusumuzun tam bir güvence, inandığımız hazır misyon sağlayarak daha fazla korumak için orada "Türk Ordusu olan güvenini belirtmiştir olmasıdır. USB Harici onu türlü tehlikelere Yine aynı mesajda "Türk vatanının ve Türk'lük camiasının Refah ve onur, dahili ve onun Zaman yapmak ve Amadé," Türk Ordusu olan güvenini inandığımız Hazır Misyon sağlayarak daha fazla korumak Click orada ve Büyük ulusumuzun tam BİR güvence Benim olduğuna belirtmiştir olmasıdır.

Atatürk'ün Büyük Millet Meclisi Kasım 1938, Türkiye Açılış töreninde bulunamadı 1. Atatürk'ün Büyük Millet Meclisi Kasım 1938, Türkiye Açılış bulunamadı 1 töreninde. Konuşma Başbakan Celal Bayar yaptığı açılış hazırlık okudu. Konuşma Başbakan Celal Bayar yaptığı Açılış hazırlık okudu. Nutkunda ülkenin kalkınma, sağlık hizmetleri ve ekonomi konularındaki faaliyetleri açıkladı. Nutkunda ülkenin Kalkınma, Sağlık Hizmetleri ve Ekonomi konularındaki faaliyetleri açıkladı. Bundan başka eğitim ve kültür konularına da temas edip gençliğin millî şuurlu ve City University's gelişme olarak çağdaş kültür büyümek, Ankara Üniversitesi'nin tamamlanması ve Van Gölü, iş kurulması için bir üniversite çevresinde yapılmıştır içinde. Bundan Baska Eğitim ve Kültür konularına da temas Edip gençliğin Millî şuurlu ve City Üniversitesi'nin gelişme olarak Çağdaş Kültür büyümek, Ankara Üniversitesi'nin tamamlanması ve Van Gölü, bir kurulması Click BİR Üniversite çevresinde yapılmıştır içinde. Türk Tarih ve Türk Dil kurumlarının işlerini ile memnuniyeti açıkladı. Türk Tarih ve Türk Dil kurumlarının işlerini ile memnuniyeti açıkladı. Ayrıca, ideal olarak spor Türk gençlik kültürü duyduğu memnuniyeti için Beden Eğitimi Kanunu'nun uygulanması ulaşmak "dedi. Ayrıca, ideal olarak spor Türk Gençlik kültürü duyduğu memnuniyeti Click Belen Eğitimi Kanunu'nun uygulanması ulaşmak "Dedi. Atatürk'ün ölüm bir an memleket meselelerinden yılına kadar uzakta. Atatürk'ün ölüm BİR bir memleket meselelerinden yılına kadar uzaktaydı oldu.

Atatürk'ün hastalığı tekrar şiddetlendi. Atatürk'ün hastalığı Tekrar şiddetlendi. 8 Kasımda sağlığıyla ilgili raporlar yayımlanmaya başlandı. 8 Kasımda sağlığıyla ilgili Raporlar yayımlanmaya başlandı. Bütün memleketi tekrar derin bir üzüntü kapladı. BÜTÜN memleketi Tekrar derin BİR üzüntü kapladı. Isteyen tüm Türkiye'nin kalbi kurtulmak için küt küt atıyordu. Isteyen çift sayfalar Türkiye'nin kalbi kurtulmak Click kut kut atıyordu. Ancak, kurtarılması için gösterilen çabalar sonuçsuz olduğunu ve korkuyordu. Ancak, kurtarılması Click gösterilen çabalar sonuçsuz olduğunu ve korkuyordu. Dolmabahçe Sarayı, 10 Kasım 1938 beş dokuz geçmiş saat sabah, insanlar, hükümleri uygulanır kanun değişmez. Dolmabahçe Sarayı, 10 Kasım 1938 bes Dokuz geçmiş Saat Sabah, insanlar, hükümleri uygulanır kanun değişmez. Mustafa Kemal Atatürk aramızdan ayrıldı. Mustafa Kemal Atatürk aramızdan ayrıldı. Bu kara haberle, yalnız Türk milleti, bütün dünya yasa büründü. Ayşe kara haberle, Yalniz Türk milleti, BÜTÜN Dünya YASA büründü. Büyük, cenaze töreninde bulunmak üzere temsilciler gönderdiler bütün devletler, gönderilen mesajlar duydukları derin saygıyı belirten karşı Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu. Büyük, cenaze töreninde bulunmak üzere temsilciler gönderdiler BÜTÜN devletler, gönderilen mesajlar duydukları derin saygıyı belirten Karşı Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu. 16 Kasım günü Atatürk'ün tabutu, Dolmabahçe Sarayı katafalk için büyük tören salonunda idi. 16 Kasım GÜNÜ Atatürk'ün tabutu, Dolmabahçe Sarayı katafalk Click Büyük Toren salonunda İdi.
Üç gün üç gece, büyük önder saygı seli karşısında yaşlı bir adam, minnet ve bağlılığını ifade etti. Üç Gün Üç Gece, Büyük Önder Saygı Seli karşısında yaşlı BİR adam, minnet ve bağlılığını ifade etti. 19 Kasım tarihinde Prof cenaze töreni. 19 Kasım Tarihinde Prof cenaze Töreni. Prof Dr tarafından tabut için iki generalin omzunda sarayın dış kapısına yapmış mıydı, top arabasına konularak, Gülhane Parkı, İstanbul halkının gözyaşları arasında çekildi konur kaldırılır. Prof Dr tarafından tabut Click Iki generalin omzunda sarayın Dış kapısına yapmış mıydı, top arabasına konularak, Gülhane Parkı, İstanbul halkının gözyaşları arasında çekildi Konur kaldırılır. İşte zırhlı bir torpido ile nakledildi. ISTE zırhlı BİR Torpido ile nakledildi. Büyük Ada açıklarına kadar, donanma, kim tören yabancı gemi ile birlikte katılmak üzere gelen zırhlı İzmit defin için getirilir açın. Büyük Ada açıklarına kadar, Donanma, kim Toren Yabancı gemi ile Birlikte katılmak üzere gelen zırhlı İzmit defin Click getirilir açın. Zırhlı cenaze buradan, özel bir trene kondu alınmıştır. Zırhlı cenaze buradan, Özel BİR trene kondu alınmıştır. Son görevlerini toplanan halkın kalbinde derin bir üzüntü bırakarak hareket getirilen görevleri atanan yapmak. Oğlu görevlerini toplanan Halkin kalbinde derin BİR üzüntü bırakarak hareket getirilen görevleri atanan yapmak.

Türkiye Büyük Millet Meclisi önünde katafalkta alınarak kondu hazırlanan cumhurbaşkanı İsmet İnönü, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı, bakanlar, Genelkurmay Başkanı, milletvekilleri ve askeri ve devlet ileri gelenleri cenaze tarafından karşılanmaktadır seçilen on Atatürk'ün ölüm. Atatürk'ün ölüm tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi önünde katafalkta alınarak kondu hazırlanan cumhurbaşkanı İsmet İnönü, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı, bakanlar, Genelkurmay Başkanı, milletvekilleri ve Askeri ve devlet "İleri gelenleri cenaze tarafından karşılanmaktadır seçilen. son misyonuna önünden saygıyla geçerek Cenazesine için Londra insanlar. oğlu misyonuna önünden saygıyla geçerek Cenazesine Click Londra coğ. Pazartesi, 21 Kasım 1938, sivil ve askeri yöneticiler ile yabancı devlet temsilcilerinin binlerce insan onlarca tarafından hazırlanmış katıldığı büyük bir tören yapıldı. Ve Pazartesi, 21 Kasım 1938, sivil ve Askeri yöneticiler ile Yabancı devletin temsilcilerinin binlerce insan onlarca tarafından hazırlanmış katıldığı Büyük BİR Toren yapıldı. içinde katafalk itibaren Atatürk'ün tabutu daha sonra. içinde katafalk itibaren Atatürk'ün tabutu daha Gale. Etnografya Müzesi geçici bir mezara koymak için hazırlanmıştır. Etnografya Müzesi geçici BİR mezara koymak Click hazırlanmıştır. Daha sonra Türk milleti, bu büyük adam, Ankara Rasattepe'de bir türbe layık yaptı. Daha Gale Türk milleti met Büyük Adam, Ankara Rasattepe'de BİR Türbe layık yaptı. Atatürk Etnografya Müzesi 10 Kasım dan, 1953 Naas getirildi. Atatürk Etnografya Müzesi 10 Kasım dan, 1953 Naas getirildi. Burada yurdun her ilinden getirilmiş olan vatan topraklan ile ebedî istirahatgâhına yerleştirildi hazırlanmıştır. Burada istirahatgâhına yerleştirildi hazırlanmıştır onu Ilinden getirilmiş olan vatan topraklan ile ebedî yurdun.

11 Şubat 2010

Keciboynuzu ve Pekmezinin Mucizeleri

Keçiboynuzu, insanlığın korkulu rüyası akciğer kanserini %90 oranında önleme gücüne sahiptir.
KEÇİBOYNUZU (HARNUP) PEKMEZİFaydaları:* Kalsiyum bakımından çok zengindir (sütün 3 katı)* İçindeki E vitamini sayesinde; öksürüğe, gribe, kemik erimesine ve kansızlığa iyi gelir* Balgam söktürür, göğsü yumuşatır, bronşları açar, sigara tiryakileri için faydalıdır ve nefes darlığına oldukça etkilidir.(Alerjik nefes darlığı çekenlere ısrarla keçi boynuzu pekmezi tavsiye edilir.)* Yüksek ham selüloz etkisi ile bağırsak rahatsızlıkları na ve gastrite etkilidir. * Mide ve bağırsak gazlarını dışarı atarak mide şişkinliğini giderir .* Bağırsak kurdu, tenya, solucan gibi bağırsak parazitlerini temizler.* Mideye kuvvet verir.* Yüksek mineral ve vitamin içeriği ile de diş ve diş etleri üzerinde çok olumlu etkileri vardır.* Yüksek doğal şekerler , zengin mineraller (özellikle çinko) ve vitaminler (A , B , B2, B3, D) içeriği dolayısıyla doğal güç ve besin kaynağıdır.* Yüksek sodyum ve potasyum içeriği sayesinde tansiyon, karaciğer ve akciğer üzerine çok yararlı etkileri bulunmaktadır.* Kanın zehirli maddelerini temizler.* İnsanlığın korkulu rüyası akciğer kanserini %90 oranında önleme gücüne sahiptir.* Kalbe faydalıdır, kalp çarpıntısını önler.* İnsan vücuduna giren radyasyonu dışarı atar. Keçiboynuzunun içerdiği gallik asit insan sağlığı üzerinde öylesine çok yönlü özellikleri olan bir maddedir ki, bu özelliklerinden bazıları aşağıdaki tabloda belirtilmiştir. Analgesic Ağrı kesici Antiallergenic Alerjiye karşı Antiasthmatic Astıma karşı Antibacterial Bakteri yok edici Antibronchitic Bronşite karşı Anticancer Kansere karşı Antihepatotoxic Karaciğeri toksinden arındırıcı Antioksidant Serbest radikalleri yok edici Immunostimulant Bağışıklık sistemini güçlendirici Antiviral Mikroplara karşı Antiseptic Antiseptik Cancer-preventive Kansere karşı koruyucu Antinitrosaminic Nitrozamin yok edici Bronchodilator Bronş genişletici Antipolio Çocuk felcine karşıYukarıdaki tabloda görüldüğü gibi gallik asit çok yönlü bir maddedir. Bu maddenin belirtilen bu özelliklerini artıran ve takviye eden keçiboynuzunda bulunan promotor maddelerdir. Akciğer ödemine karşı keçiboynuzunun desteği bulunmaz bir imkan. Balgam söktürücü gücü ve astıma karşı olan tedavi edici gücü çok fazladır.Sigara içenler keçiboynuzuna başladıktan bir iki gün sonra nasıl balgam çıkardıklarını hayretle gözleyeceklerdir.Keçiboynuzu, insanlığın korkulu rüyası akciğer kanserini %90 oranında önleme gücüne sahiptir.Özellikle sigara içen insanlarda akciğer kanserine yakalanma riskinin ne kadar yüksek olduğu, bu konuyla ilgili hemen her klinik deneyde ortaya konmaktadır.Keçiboynuzu akciğer kanserini önleyen mükemmel bir meyvedir.Ancak, akciğer kanserine yakalanmış olanlar için tedavi etme gücü çok zayıftır.Çünkü bir bitkinin hastalığı önleyici özelliği ile hastalığı tedavi etme özellikleri birbirlerinden farklı şeylerdir.İşte keçiboynuzunun akciğer kanserini tedavi etmekteki gücünü artırıcı farklı etkin maddeler içeren ikinci bir bitkiye ihtiyaç vardır.Bu ikinci takviye bitki kırmızı turptur.Keçiboynuzunda kolestrol bulunmaması ayrı bir avantajdır.Kaffein ve theobromine içermediği içinde tansiyon problemi olanların rahatlıkla kullanabilecekleri bir bitkidir.Fosfor ve kalsiyum bakımından zengindir.Bu nedenle osteoporoz (kemik erimesi) rahatsızlığı olanlara kalsiyum ihtiyaçlarının karşılanmasında çok iyi bir destekleyicidir.